Latince “pro” ve “bios” kelimelerinden, Yunanca “pro” ve “biota”kelimelerinden olusan probiyotik kelimesi, “yasam için”, “canli için” anlamina gelen ve uzun yillardan beri çesitli sekillerde kullanilan kelimedir.
Probiyotiklerin insanlik tarihinde ilk kullanimi MÖ 3000’li yillara dayandigi bildirilmektedir. Ilk amaç hayvanlardan elde ettikleri sütleri daha uzun süre saklama yollari bulmaktir. 1070’li yillarda çikarilan eserlerde; yogurt, kimiz ve kefir bugünkü anlamda kullanilmaktadir. Bu ürünlerin mutfakta ve tipta siklikla kullanildigi belirtilmistir. Hem saglikli beslenmek hem de bagirsak hastaliklarindan korunmak ve tedavi olmak amaciyla kullanildigindan bahsedilmistir.
Probiyotik bakterilerin, saglikli bir yasam sürmek, obezite ve diger metabolik hastaliklardan korunmak ve hastaliklarin tedavisi sürecinde etkili oldugu yapilan bilimsel çalismalarla gösterilmistir. Probiyotik bakterilerin ayrica metabolik etkileri ile de sagligimiza katkilari vardir. Toksik maddelerin ve kanserojenik maddelerin emizlenmesinde rol oynarlar.
Saglikli insan bagirsagindaki mikroorganizma türü yaklasik olarak 500’dür. Bu mikrobiota
sindirimi kolaylastirir, besin saglar -birçok B vitamini, K vitamini, folat, kisa zincirli
yag asidi- ve immün sistemi sekillendirir.
Bagirsak mikroflorasinin patojenlere karsi korunmasi, yararli bakterilerin artmasi ve fonksiyonunu yerine getirebilmesinde prebiyotik, probiyotik ve sinbiyotik adi verilen gida katki maddelerinden faydalanilmaktadir. Probiyotik bakterilerin hastaliklar ve bagisiklik sistemi üzerine olumlu birçok etkileri bilinmektedir. Probiyotikler beklenen yararli etkinin görülebilmesi için üründe raf ömrü sonuna kadar belirli sayida canli mikroorganizma bulunmasi ve sindirim sisteminden etkilenmeden bagirsaklara geçmesi gerekmektedir.
Prebiyotikler ise, kolon bakterilerinin sayi ve aktivitelerini ve probiyotiklerin etkisini arttiran sindirilmeyen karbonhidratlardir. Probiyotik ve prebiyotikler gida ürünlerinde kombine olarak kullanilabilir ki bu durum sinbiyotik olarak adlandirilir. Bu sekilde uygulama ile probiyotik bakterilerin yasam süreleri uzar ve kolonda daha iyi kolonize olurlar.
Intestinal floranin probiyotik bakteri tüketimiyle desteklenmesinin saglik üzerindeki olumlu etkileri uzun yillardir bilinmektedir. Bu dogrultuda yapilan çalismalarda; daha saglikli bir yasam sürdürmek, vücut direncini artirmak, intestinal düzensizliklerle ve hastaliklarla mücadele etmek için probiyotik tüketiminin gerekli oldugu klinik deneylerle ispatlanmistir.