Yapilan arastirmalar genetik faktörler disinda çevresel faktörlerinde kanser olusumunu etkiledigi söyleniyor.
Beslenme ve çevresel faktörler birlikte düsünüldügünde %70-75 oraninda, tek basina beslenmenin %35-45 oraninda etkisi vardir.
Faktörler;
Sismanlarda kanserden ölüm oranina bakildiginda; erkekler için 1.33 , kandinlar için 1.55 oranlari verilmekte. Sismanlik ve kanser arasindaki pozitif iliskiye bakildiginda kadinlarda; özofagus, pankreas, meme, endometrium, böbrek ve safra kesesi ; Erkeklerde; tiroit, kolon, rektum, böbrek ve prostat kanser türleri öne çikmakta.
Posanin kanserden koruyucu etkisi
Sebze ve meyveler
Yapilan çalismalarda flavanoidlerin kansere karsi koruyucu etkileri oldugu ileri sürülmektedir. Flavanoid içeren yiyecekler; meyve kabuklari, biber, yaprakli sebzeler, pirasa, sogan, domates, elma, kuruyemisler.
Meyve ve sebzelerin C vitamini içermeleri önem tasimaktadir. Hastaligin risklerinin azaltilmasinda kandaki C vitaminin devamliligi gerekmektedir.
Meyve ve sebzeler C vitaminin yaninda Beta-karoten, E vitamini ve Selenyum içerir. Bu besin ögeleri antioksidandir bagisiklik sisteminin de saglikli olmasina yardim eder.
Bir çok meyve ve sebze posa açisindan zengindir. Kabugu ile yenilenebilen meyve ve sebzeleri tercih edebilirsiniz.
Günlük 3 porsiyon meyve + 2 porsiyon sebze tüketimine özen göstermelisiniz.
Kurubaklagil ve tam tahil tüketimi
Posadan zengin beslenme ; bagirsaktaki kanser yapici maddeleri kendi bünyesine alarak vücuttan atimini saglar. Kompleks karbonhidratlari ve posadan zengin besinleri daha çok tüketmeye çalisin. Kompleks karbonhidrat tüketimi pankreas, kolon, rektum, mide kanser riskini azaltirken; rafine sekerler mide, kolon, pankreas, rektum kanser riskini arttirir.
Yag tüketimi
Yüksek yagli diyetler sadece kalp hastalari için risk degildir. Tüketilen yag miktari genellikle hormonlara bagli kanserlerde etkin olmaktadir.
Meme, kolon ve prostat kanserleri de yagli beslenme(özellikle hayvansal yaglarin yüksek oldugu beslenme tipi) ile iliskilidir. Yüksek posa, düsük yag (özellikle doymus yaglardan fakir) tüketimine özen göstermeye çalisin.
Oleik asit içerigi yüksek olan zeytinyagi tüketiminin yüksek oldugu ülkelerde meme kanseri insidansi düsüktür.
Kanserle savasan bazi besin ve etken maddeleri;
Lutein(brokoli) ve koyu yesil yaprakli sebzeler ve likopen(domates) kanserle savasmada rol alir.
Elma; kanser önleyici bir çok fitokimyasal bulunmaktadir ve bunlar genellikle kabuk kisminda yer almaktadir.
Elmadaki fenolik bilesikler antioksidan etkisi kolo-rektal kanserlerde rol oynadigi gösterilmistir
Mango; antiosiyanin, tokoferol ve karatanoidler bulunuyor. Bu içeriklerin güçlü serbest radikal yakalama etkinlikleri gösterilmistir.
Avokado; 20 tane elzem besin ögesi ile çesitli fitokimyasallar içermektedir. Kanser önleyici fitokimyasallar hücre siklusunu dogru zamanda yakalayip büyümeyi engeller, pankreasta apoptozu uyarir ve intrasellüler rekatif oksijen apoptozunu uyarirlar.
Kükürtlü sebzeler; brokoli, brüksel lahanasi, lahana, karnabahar, kale, alabas, hardal, salgam, turp, çin lahanasi glukosinatlar ve onlarin hidroliz maddeleri yönünden zengin olup, bu sebzelerin tüketimi akciger, kolo-rektal kanser riskini azalttigi epidemiyolojik çalismalarda belirtilmektedir.
Pisirmede uygulanan islemler bu maddelerden yararlanilmasinda veya yararlanilmamasinda etken olmaktadir.
Kanser Riskini Düsürmek Için Dikkat Edilecek Noktalar;